TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ 44. OLAĞAN BÜYÜK KONGRE KONUŞMA METNİ
Sayın Divan
Sayın Merkez Heyeti Başkanı ve Üyeleri
Denetleme Kurulunun ve Haysiyet Divanının Sayın Başkan ve Üyeleri
Sayın Delegeler
Odalarımızın kıymetli başkan ve yöneticileri
Kooperatiflerimizin kıymetli başkan ve yöneticileri
Eczacılar birliğinin kıymetli emektarları
Sevgili meslektaşlarım
Hepinizi 44.Bölge Batman Siirt Muş eczacı odası yönetimi ve üyeleri adına saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın başında Ağrı ve Erzincan’a birliğimize güç kattınız. Hoş geldiniz diyorum.
Sevgili meslektaşlarım; dünyamız son yıllarda zorlu süreçler yaşamakta. Salgın hastalıklar, doğal afetler, ekonomik krizler ve benzeri bir çok durum insan oğlunun yaşamını zorlaştırmaktadır.Ve maalesef insanoğlu ekolojik sistemi bozmakta diğer canlılara hayat hakkı tanımamaktadır.
Dünya genelinde ve ülkemizde insan hakları,çevre ve hayvan hakları savunuculuğu yapan yapılar,dernekler ve kuruluşların varlığı bizi her zaman ümitli kılmış ve mutlu etmiştir.Fakat bu yapıların son dönemde Gazze’ de yapılan katliamlara ve tahribata karşı sessiz kalmaları insanlığın geleceğine dair ümitlerimizi azaltmakta
Bizler mazlumun diline, inancına ve ırkına göre farklı farklı tavır belirleyemeyiz.
Zulüm nerede olursa olsun
Nerden gelirse gelsin karşı çıkmalı ve zalimin karşısında mazlumun yanında olmalıyız.
Kendileriyle ilgili en ufak bir hadisede yaygara koparan fakat söz konusu Gazze’ deki kadınlar ve çocuklar olunca sessiz kalan bütün kuruluşları kınadığımızı ifade etmek isterim.
İyiliğin ve insanlığın galip geleceğine dair ümidimizi koruyoruz.
Sevgili meslektaşlarım
Bizler dünyanın her yerinde, bütün insanlara sağlık hizmeti götürmeye çalışırken bir yandan da kendi sektörel sorunlarımızla boğuşmaktayız.
Ülkemizde her geçen gün baskısını daha da artıran ekonomik sorunlar mesleğimizi icra edilemeyecek seviyelere getirdi.
Biz yöneticiler sırtımızda yumurta küfesi taşıyan insanlarız buralara gelip gidiyorsak üyelerimizin sorunlarına çözüm bulmak gibi bir sorumluluğumuz var.45 bin den fazla eczacının gözü ve kulağı burada yapılacak konuşmalarda ve alınacak kararlarda.
Bu bağlamda;
Temel sorunlarımızın çözümü için hangi grup seçilirse seçilsin, elli altı odamız arasında birlik ve bütünlüğü sağlayarak oda yöneticilerimizden oluşan komisyonlar kurulmalı,Bu komisyonlar sadece Ankara’da kurumlar arasında kulis ve lobi çalışması yapmak üzere görevlendirilmeli.
Sevgili Meslektaşlarım
Sorunlarımızı ana başlıklarla kayda geçirecek olursak
-Fakülte ve Mezun Sayısının Çokluğu
-Yardımcı Eczacı Meselesi
-Kamu Eczacılarının Sorunları
-İFK (İlaç Fiyat Kararnamesi )
-KKİ (Kamu Kurum İskontosu )
-Deaktivasyon meselesi
-Majistral tarifenin ücretlendirilmesinin medulaya yansıtılmaması
Ve daha birçok sorun
Şu bir gerçek ki çok çalışmalıyız ve sorunları çözmenin kısa yollarını bulmalıyız.
En yakıcı olanı mezun sayısının çokluğudur.
Ya kontenjan sayısına bir sınır getirilmeli
Ya eczane dışında istihdam edilmelerini sağlamalıyız
Ya da eczane karlılığının yükseltilmesini sağlayıp yeni mezunları eczanelerimizde istihdam etmeliyiz Ki bu mevcut karlılıklarla imkansız.
Kıymetli meslektaşlarım
Bir diğer meselemiz kamu eczacılarının görünürlüğünü sağlamak
Eczacılarımıza yaptığımız ziyaretlerde özlük hakları ve fiziki koşul sıkıntılarına ek olarak hastanelerin üst yönetimlerinin eczane hizmetlerini bilmemeleri dolayısıyla ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade ettiler.
Biliyorsunuz hastanelerde
Sağlık bakım hizmetleri (Baş Hemşire Sorumlu)
Destek Hizmetleri Müdürlüğü gibi birimler var
Buna çözüm olarak hastanelerde tesis edilecek olan’’Eczane Hizmetleri Müdürlüğü’’nün bir rahatlamaya vesile olacağının ifade ettiler.
Bende burada kamu eczacılarımız adına dile getirmiş olayım.
Değerli meslektaşlarım
Batman da yardımcı eczacı çalıştırma mecburiyeti olan sadece 6 eczanemiz var
Oysa geçen yıl 40 a yakın yeni mezun eczacımız geldi. Bu arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunu gönüllülük esasıyla diğer eczanelerimiz istihdam etti.Bu sürdürülebilir bir yöntem değil.
Bunun için çözüm önerimiz ya yardımcı eczacılık tümüyle kaldırılmalı ya da İşkur ve Kosgeb destekleri bir an önce hayata geçirilmeli.
Gelelim şu Deaktivasyon meselesine;
Eczanelerimizde çeşit sebeplerden dolayı tarihi geçen veya beyaz reçete ile karşıladığımız ancak renkli reçete sisteminden düşümü yapamadığımız ilaçlar mevcut.Hem bu ilaçları sistemden düşürmek için hem de eczane otomasyon sistemi ile ilaç takip sistemini eşitlemek için ivedilikle deaktivasyon butonunun aktif hale getirilmesi gerekiyor.
Bir diğer meselemiz
Majistral tarifenin halen medulada güncellenmemesi,strip,iğne ucu,enjektör,serum seti fiyatlarının güncellenmemesi eczacılarımızı hastalarla karşı karşıya getirmekte.bu güncellemelerin daha hızlı olması gerekir.kamu hastanelerinde çalışan meslektaşlarımla yaptığım görüşmede kendilerine 5 cc lik ve 10 cc lik enjektörleri nereden ve ne kadara temin ettiklerini sorduğumda onlar bu ürünleri devlet malzeme ofisinden temin ettiklerini
5 cc lik enjektörü 54 kuruştan
10 cc lik enjektörü 74 kuruştan temin ettiklerini söylediler.oysa biz serbest eczacılar bu ürünleri 1 tl nin üzerinden alıp 0,17 kuruşlara vermeye devam ediyoruz.
Değerli meslektaşlarım;Yıllardır güncellenmeyen Göç Protokolü ile eczanelerimiz hizmet vermeye çalışıyor.ve maalesef eczanelerimiz bu hizmeti yerine getirirken hala hizmet bedeli alamıyorlar.Ama iskonto yapıyorlar.İvedilikle uygun güncellemeler yapılmalı.
Yine Diyaliz Solüsyonlarının temininde eczanelerin peşin ödeme yapmak zorunda kalması da eczanelerimizi zorlamakta ödeme dengesini bozmakta.Peşin ödüyor üç ay sonra tahsil ediyoruz. Bu da sürdürülebilir bir durum değildir.
Birliğimizin liderliğini ortaya koyup eczane ekonomilerini zora sokan depolara karşı ortak bir hareket planı oluşturması gerekiyor.Aksi taktirde bir süre sonra Parol u bile peşin almak zorunda kalırız.
Kiymetli meslektaşlarım dediğimiz gibi işimiz çok ve çok çalışmalıyız.
Bu çerçeve de kongremizin mesleğimiz adına Hayırlara Vesile olmasını diliyor
Hepinizi Saygı ve sevgi ile selamlıyorum.